7 Mart 2013 Perşembe

Birinin Beni Anlayacağından Değil,Sadece Yazmak İstedim


Kabalıkken yalnız hissetmek,
Soyutlanmak,

  Bu sıralar çok fazla hissediyorum. Gülüp eğlenirken bir an içimi endişe kaplı korktu sarıyor. Sanki,bir an için uzaktan kendimi izliyorum. Boşluğa düşüş gibi. Gülmekten çekiniyorum belki de. Veya konuşmaktan çekiniyorum.

  Kendimi kaybedişlerim benim canımı yakıyor. Sesim kısıldı mesela geçende. Ağladım bir de. Biri yüzünden.
Umut verdi bana,sonra ortada göt gibi kaldım. Sarıldı lan. Sarılmıştı. Benim için ağlamıştı bile. Sonra gitti eski sevgilisiyle çıktı. Ondan hoşlandığımdan değil,benim birinden hoşlanmam yasak. En azından bu kendime verdiğim sözlerden biri. Sadece sinirimi bozdu. Ben de ağladım. Ağlarken,şanslıydım ki yalnızdım. Sorguladım. Ondan nefret ettiğimi haykırdım. Niye en iyi arkadaş olmak zorunda olduğumu mırıldandım. Sanırım hayatımdaki hiç bir şey düzgün değil. Bunun için de ağladım. Tek başıma ağladım yine. Tabi ki tek başıma ağlayacağım. Sonra bir ara gözlerim karardı biliyor musun. Tek gördüğüm yine makas oldu. O soğuk bıçakları. Yine yaptım.

  Engelleyemedim ki.  

  Düşünemedim bile,hiç bir şey hissedemedim. Sadece yaptım. Sarılacak hiç bir şey bulamadım. Küçücük hissettim. Sonra...kolum acıdı hafif. Hıçkırıklarım kesilmişti. Gözlerimi silip hırkamın kolunu indirdim. Sanırım acısa da şu yaşadığım hayat denen şeyde,deri açılması hissi yaşadığım en güzel şey olabilir. Mesela ben hiç mutlu uyandığımı anımsamıyorum. Bu,her nasılsa yavaş yavaş başladı ve ben başladığı gün ile ilgili hiç bir şey hatırlamıyorum.

  Dışarıda belki 1-2 arkadaşım var ama evde sadece müzikler var. Bir de baş belasıymışım gibi hissediyorum. İnsanların benden utandığını,yanlarında olduğum için çekindiklerini hissediyorum. Belki de hiç bir zaman mutlu olamayacağım. Her neyse. Bu yazım okunmaz belki de.

Ama okuyan varsa,teşekkür ederim. Minnettarım.

Bu ve bununla  devam edersiniz.