9 Şubat 2013 Cumartesi

Sargılara Sarılmış Kahve Kız

Bir kız düşün,otobüste. En arkada,en köşede oturuyor. Elleri arasında üç kitap var,ellerinden sonra bileklerine bakın...

O kızın gözlerine bak,boş bakıyor değil mi? Müzik dinliyor. Ortalama 4 dakikalık bir şarkıya tüm hayallerini sığdırabiliyor. Dikkatli bakarsanız,kızın gözleri doluyor. Hayalleri ona fazla geliyor ya da gerçekleşmeyeceklerini düşünüyor. İşte,ilk göz yaşı damlası. Elini yavaşça yüzüne götürüyor ve gözlüklerinin altından gözlerini hafifçe siliyor. Gözlerini,kırpıştırıp başka bir şey düşünmeye çalışıyor. Dudaklarını ısırıyor,ağlamamak için. En masum hali bu olsa gerek. Derin bi' nefes alıyor,bol kazağından göğsünün inip kalktığını fark ediyorsun. Sıkıntısının kalbine dolduğunu ve onu çıkaramadığını fark ettin mi? Dudaklarını daha çok ısırıyor,yüzünü buruşturup yere bakıyor. Fark edilmemek için. Çünkü herkes zaten onun bileklerine sarılmış sargılarla beraber onun acınasılığıyla ilgili. Ya da öyle bir kelime işte. Bileklerine dikkatlice bakıyorsun. Ellerini sıkıyor. ''Daha fazla ne kadar acı çekebilirim?'' diye düşünüyor belki de. Kafasını aniden kaldırıyor. Gözlerini,ağladığını belli etmemeye çalışarak tekrar siliyor. Cama yaslıyor başını. Hafif kaydırıp,bileklerine bakıyor uzun uzun. Parmaklarını hafifçe sargıların üzerinde gezdiriyor. Ardından camdan dışarı bakıyor. Sen de cama göz atıyorsun,sağanak. Kıza tekrar döndüğünde cama parmaklarını yaslamış bir şekilde yağmur damlalarını takip ettiğini gözlüyorsun. Kızın dudaklarına bakıyorsun,ısırılmaktan vişne rengini almış dudaklarına. Cam buğulanıyor onun nefesiyle,O da cama Depressed yazıyor. Derin nefes alıyor ve başını cama,tam yazının üzerine yaslıyor. Otobüs durakların birine geldiğinde duruyor. O da telefonunu çıkarıp saate,ardından kaç durak sonra ineceğine bakıyor. Derin bir nefes alıyor. Oturduğu koltuğa ellerini yaslayıp ileri geri sallanıyor,onunla beraber rengi filtre kahveyi andıran saçları da sallanıyor. Başını kaldırıp,durakların yazılı olduğu tabelayı inceliyor. ''Off''ladığını fark ediyorsun. Geriye yaslanıp,uzun bir süre bileklerindeki sargılarla oynuyor. Bu sırada,bir kaç teyzenin garip bakışlarıyla karşı karşıya kalıyor. Eziliyor kız. Kulaklıklarını iyice kulağına dayıyor. İnsanlardan kaçarcasına. Koltuğa gömüldüğünü fark ediyorsun. Yanına oturan insanların bileklerindeki sargıyı görünce kalktıklarını görüyorsun,o anda insanlara lanet okuyor ve kıza destek olmak istiyorsun.En azından bir kere sarılmak istiyorsun.

Ve kızın ineceği durak geliyor,toparlanıyor ve gidiyor.

2 yorum:

  1. O kız aslında onun gelip gözyaşlarından öpmesini bekliyor. Gelip sarılmasını,saçlarını öpüp kulağına "tamam ben yanındayım ve her şeyi birlikte düzelteceğiz." demesini bekliyor. Ama ne o geliyor,ne de kızın onu hayatına almaya cesareti var. aldığı yaralar o kadar büyük ki korkuyor onun da ona yeni yaralar açacağından.
    Ağlarken hep bunu düşünüyor ama. Birinin yanına gelip her şeyin düzeleceğini söylemesini. Kimse söylemedikçe yalnızlığına gömülüp ağlamaya devam ediyor her gece yastığına sarılıp.
    Kimseye belli etmeden.
    Sessizce.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendini,tamamlayacak birini bekliyor belki de. Sarılcak biri,beraber ağlayabileceği biri belki de.

      Sil